| Milliyet

TJK VE SOSYAL SORUMLULUK

Türkiye Jokey Kulübü’nün ilk köklerine baktığımızda 23 Eylül 1856 tarihi ile karşılaşıyoruz. Daha sonra 1909 yılında Osmanlı Jokey Kulübü’nün adını almışlar ve nihayet 2 Kasım 1950 senesinde de Türkiye Jokey Kulübü kurulmuş. Geçtiğimiz yıl Ekim ayında TJK Genel Müdürü Sinan Kalpakcıoğlu’ndan bir davet aldık. 16 Ekim 2007‘de yaptığımız toplantıda Türkiye Jokey Kulübü ve Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı ile birlikte bir sosyal sorumluluk projesi fikri gelişti. Daha sonraki 14 gün içinde Atilla Aksoy ‘un sloganlarına kadar hazırladığı proje aşağı yukarı şekillendi ve 30 Ekim’de TJK başkanı Yasin Ekinci ile ikinci toplantı yapıldı. Proje anlatıldı ve kendisi “biz bir görüşüp size haber verelim” dedi. Şimdi tarih 28 Haziran 2008, yani bu konuşma üzerinden 8 ay geçmiş ve TJK’dan hiç bir ses çıkmadı. Geçtiğimiz yıl yapılan yaklaşık 1,5 milyar dolar cirodan, vergiler ve oynayanların ikramiyeleri ödendikten sonra TJK’ya kalan miktarın yaklaşık 400 milyon dolar olduğunu biliyoruz. Bu seneki ciro beklentisi ise 2 milyon dolar civarında, yani 500 milyon dolarlık net gelir bekleniyor. Bildiğimiz kadarı ile TJK bugüne kadar hiç bir “Sosyal sorumluluk” projesinde yer almadı.

Sevgide serbestlikTürkiye Jokey Kulübü böyle bir projeyi Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı ile yapmak mecburiyetinde değil. Ama son yıllarda büyük kurum ve kuruluşların uyguladığı sosyal sorumluluk anlayışının TJK’da da kendini göstermesini beklemekte çok yanlış bir davranış olmasa gerek. Kaldı ki yapılacak olan projede TJK’nın üstleneceği maddi yük çok da önemli olmayacaktı. Daha çok www.iddaa.com da olduğu gibi at yarışı oynayanlara, engelliler ve engelliler sporu için destek verme konusunda çağrı yapılacaktı. Her şey bir yana, TJK gibi bir ciddi kurumun başkanının görüşme yaptığı bir muhatap kurumu 8 ay cevapsız bırakması da bizim nezaket anlayışımız ile hiç bağdaşmıyor. Sevgide serbestlik, ancak saygıda mecburiyet olduğunu hiç kimse unutmamalı.