| Posta

`TESYEV AİLEM OLDU `

Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı (TESYEV) önümüzdeki sene 20’nci senesini dolduracak. Bu kadar yılda binlerce engelli gençle beraber oldum. Öğrenmenin yaşı olmadığı için onlardan çok şey öğrendim. Gerçekten söylüyorum Allah’ın bana verdiği en büyük ödül, 20 senedir bu işlerle uğraşmak. Bugün köşemizde, içimizden biri olan, 8 yaşından beri bursiyerimiz, gururumuz Mustafa Furkan Yılmaz ile yaptığımız söyleşiyi paylaşıyorum. Kendisi bedensel engelli, tekerlekli sandalye kullanıyor ve Yeni Yüzyıl Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü’nü bitirdi. İşte anlattıkları…

Yavuz Ağabey, TESYEV ile 8 yaşında tanıştım. 14 sene geçti. Bu kadar uzun süre birlikte olacağımızı, baba-oğul ilişkisi kuracağımızı, aile olacağımızı düşünmemiştim. Tanıtıştığımız gün seninle aramızda Fenerbahçe-Galatasaray muhabbeti geçmişti. Sen bana ‘Galatasaraylı ol, Galatasaraylı olmayan adamlarla işimiz yok’ demiştin. Ben düşünüp ‘Fenerbahçe’yi bırakamam’ diye cevap vermiştim. Sen de “Bize senin gibi karakterler lazım” demiştin.

‘Ne yaparsam yapayım sandalyedeki adamım’

Nasıl bakıyor engellilere bizim insanlarımız?

İnsanlarımız engelliler ile ilgili her şeyi abartıyor. Engellilere üzülmeyi, övmeyi abartıyor. Ben bu noktada engellilere ‘ah vah’ edilmesine de, yaptığı şeylerin başka insanlardan daha üstün tutulmasına da karşıyım. Aslında ben pozitif ayrımcılıkların tamamına karşıyım. ‘Çok iyi başardı’, ‘Nasıl başardı’, ‘Üstün, helal olsun’ diyorlar. İşte bu noktada yanlışız. Halbuki başarı herkes için aynıdır.

Senin başından bir şey geçti mi, yoldan geçerken para vermek isteyen falan oldu mu?

Tabii. Geçenlerde tramvaya bindim. Birinin bana tuhaf tuhaf baktığını fark ettim ve dayanamadım ‘Beyefendi size karşı bir hatam mı oldu, bir şey mi dikkatinizi çekti?’ diye sordum. Adam ‘Yok’ falan dedi ama bozuntuya vermemeye çalıştı. Ben ne yaparsam yapayım, o kişi için normal değilim. Oysa ben normalim. Yürüyememek benim için şişman olmak, zayıf olmak, kısa boylu olmak gibi bir şey. TESYEV bu 14 senede bana bunu kazandırdı. Seni rol model almamın sebebi şu: Sen, engelin herhangi bir farklılık olduğunu, basit bir farklılıktan öte bir şey olmadığını söylüyorsun. O yüzden çok değerli bir şey yapıyorsun.

Sosyal hayatta insanlarla tanışırken zorluk yaşıyor musun?

Çok zorlanıyorum. İlk başta her engelliye davranacakları gibi davranacaklarını zannediyorlar. Benimle tanıştıktan birkaç gün sonra hayatları değişiyor. Farklılığın olmadığını onlara fark ettiriyorum. Sormama gerek yok ama sence mimari yapılarımız engellilere uygun mu? Uygun olduğunu hiç düşünmüyorum. Tekerlekli sandalye kullanıcısıyım. Bağımsızlığın temeli özgür hareket edebilmek. Hareketleri kısıtlandığında, engelli ister istemez bağımlı hale geliyor. Bu noktada da bir şeyler değişirse engelli tamamen bağımsız hale gelir.

‘Üniversitede kendime anlatma şansı buldum’

Okuduğun üniversitede sana olanaklar sağlandı mı?

Kesinlikle sağlandı. Ben ve birkaç arkadaşım sayesinde… 3’üncü sınıftayken Yeni Yüzyıl Üniversitesi’nde engellilere ve engelli haklarına ilişkin bir organizasyon düzenledim. Okulumuzun bölüm başkanı, rektörü, dekanı katıldı. Engellilere nasıl davranılmalı, terminoloji nasıl olmalı anlattım. Kendimden hikayelerle o insanlara bir sunum yapma şansı buldum. Hatta benden okulda engelli kulübü kurmamı istediler.

Eğitimciler sana karşı nasıldı? Ayrımcılıkla karşılaştın mı?

İlk başta alışamıyorlar, pozitif ayrımcılık bekleyeceğimi, devamsızlık problemi yaşayacağımı sanıyorlardı. Öyle olmadığını birinci dönemde anladılar. Pozitif ayrımcılığa karşıyım. Ben sadece kendi hakkım olanı istedim.

Okul bitti, ne yapacaksın?

Reklamcılık mezunuyum. Dijital reklamcılık alanında ilerlemeyi planlıyorum. Çağımız dijital çağ sonuçta.

TESYEV Gençlik Komitesi Başkanı mısın hâlâ?

Yavuz Ağabey, sen istediğin sürece ben Gençlik Komitesi Başkanı olurum, istersen TESYEV Başkanı olurum hiç fark etmez.

‘TESYEV’in hem gönüllüsü hem işçisiyim’

TESYEV’in hayatındaki yeri nedir?

TESYEV ‘Biz size sandalye veriyoruz, burs veriyoruz bunun karşılığında sizlerden bunu istiyoruz’ diyen bir kurum değil. Burada çalışan herkes başta Başkan olarak siz, çok içten insanlarsınız. Sizinle ilk tanıştığımda size ‘Amca’ diye hitap etmiştim. Siz bana ‘Ağabey de’ dediniz. O zamanlar çocuktum, sonradan anladım ki siz gerçekten bizleri kardeş görüyorsunuz. Bizim iyiliğimizi, aile ferdi gibi, ağabey gibi düşünüyorsunuz. Hep arkamızda olduğunuzu hissettiriyorsunuz. 14 yıl içinde öyle bağlar kurduk ki, TESYEV’in her daim gönüllüsü ve işçisiyim. Çünkü 8 yaşında bir çocuğun hayatı değişti. TESYEV hayatımda sıçrama tahtası oldu. Tüm engellilere “Biz seni yükselteceğiz, geliştireceğiz” anlayışıyla yaklaşılıyor, bu çok önemli.

‘Değişim olmazsa olmaz’

Türkiye’de engelli olmanın zorlukları nedir?

Ne olursa olsun, siz ne yaparsanız yapın, ister paralimpik şampiyonu olun ister üniversite mezunu olun, fark etmez; siz bu ülkede sadece sandalyedeki adam, gözü görmeyen ve kulağı duymayan kişi olarak kalacaksınız. Hep sıfatınız olacak isminizden önce… 22 yaşındayım, ülkemizde ve hayatımızda birçok değişim var. Ama kökten değişim olmadığı sürece toplumun engellilere bakışı kesinlikle değişmeyecek.