| Posta

ENGELLİ İSTİHDAMINDA SORUN BİTMİYOR

İşitme engelli gazeteci adayı kardeşimiz Namık Topçu, geçtiğimiz günlerde bize yine bir mail göndermiş. Aşağıda sizlerle paylaşıyoruz.

Acı ama gerçek bir hikaye

“Ülkemizde uygulanan engelli istihdamına yönelik politikalar kağıt üzerinde mükemmel. Ama gelin, uygulamadaki halimizi görün. İŞKUR engellilerle iş görüşmelerini genellikle kendi hizmet binalarında gerçekleştirir. İstanbul’un bir ilçesi… İŞKUR şubesine görüşmeye gittim. İş ve meslek danışmanı beni öyle bir yanına aldı ki yüzündeki ifadeyi hiç unutmam. Çünkü aradığı üniversite mezunu biri. Malum engellilerin eğitim ve mesleki durumları nedeniyle işe yerleştirmede ciddi sıkıntılar olduğu bir gerçek. Neyse ki danışman “Seni yüzde 100 alırlar, kesin alırlar” sözleri ile bana moral veriyordu. Daha hangi firma olduğu, nasıl bir eleman aldığı konusunda bilgilendirme yapmadan beni alelacele oturttular. Danışmana merak edip sorduğumda aldığım bana “Büro memuru, konfeksiyon işi” diye cevap verdi.

Uygun bulmadılar

Şaşırdım ama firma yetkilisi özgeçmişimi incelediğinde bir bana, bir danışmana baktı ve şöyle konuştu: “Adayın özellikleri bizi aşıyor, biz daha az eğitimi olan birini yani ilkokul mezunu arıyoruz. Çünkü depoda çalışacak birini istiyoruz. Şu an adaya uygun iş pozisyonumuz yoktur.” Danışman unvanını taşıyan şahıs da “Adayımız çalışmak istiyor, size üniversite mezunu birini getirdik” diyerek bana döndü ve onay bekledi. İki üniversite; biri bilgisayar, diğeri gazetecilik bölümü bitirmemi az bulan değerli danışmana, beni dünyanın en büyük tekstil atölyesinde depoya uygun gördüğü için teşekkür ederim! Acı ama gerçek şu ki, hâlâ eğitimli ve başarılı engellilere karşı antipati devam ediyor.

İthalini arıyorlar

Engelliler için düzenlenen kariyer günleri ve engelsiz fuarlar, gösterişli mekanlarıyla göz boyama taktikleriyle CV toplayıp bir daha da seni aramayan, görüşme yaptıktan sonra asla bir daha telefonuna çıkmayan yetkililerle dolu. Her engelsiz fuarında bazı firmaları gördüğümde yöneticisinin değiştiğini, mazeretlerini her türlü kılıfına uydurduklarını fark ederim, tabii bunları anlatsam roman olur. Onların aradıkları güzel ülkemin engellileri değil, ‘ithal’ engelli peşindeler. Zaten anlatsam kimin umurunda. Şimdiye kadar köşe yazılarımda eğriye eğri, doğruya doğru dedim. Babam dahi olsa geri kalmam yermekten ama yeri gelir methetmeyi de biliriz. Eğer methedilecek bir durum varsa!”

Namık Topçu

namiktopcu@gmail.com

İşitme Engelliler bütçe bulamamış

Türkiye İşitme Engelliler Spor Federasyonu yıllardır işitme engellilerimize sportif anlamda hizmet veren bir kurumumuz. Ancak aldığımız bir habere göre; bu yıl alınan kararla takım sporlarında, Süper Futbol Ligi ve Birinci Lig dışında tüm spor faaliyetlerini durdurmuş. Yani böylece yüzlerce işitme engelli basketbolcu, voleybolcu, hentbolcu, sporcu ve ailelerinin ümitlerini söndürmüşler. Gerekçe olarak ekonomik sıkıntıları gösteren bu federasyonumuz, diğer etkinliklere bütçe bulabiliyor. Eğer bu haber doğru ise Türkiye İşitme Engelliler Spor Federasyonu’ndan inandırıcı bir açıklama gelmeli.

Türk sporunun geldiği durum

20 -26 Ağustos 2018 tarihlerinde Berlin’de düzenlenen Para Atletizm Avrupa Şampiyonası’nda altın madalya şansı olan sporcularımızın yarışmalara geç kaldıkları için elendiklerini yazmıştık. Kısa bir süre önce bu olayla ilgili Disiplin Kurulu’ndan antrenör Ömer Cantay’a 6 ay hak mahrumiyeti ve 2 bin TL para cezası kesilmiş. Bu nedenle şubat ayında Dubai’da yapılacak olan turnuvada sporcuların yanında olamayacakmış. Kendisi disiplin kurulu başkanı ile görüşmüş, “Federasyon başkanı bir yazı gönderirse sporcuların başında gidebilirsin” denmiş. Ama federasyon başkanı “Böyle bir sorumluluk alamam” demiş. Aslında sorumluluk o kafileye başkan olarak tayin edilende. Onu da kim tayin ettiyse sorumluluk onundur. Eğer bir ceza söz konusu ise, o kafile başkanı ve federasyon başkanının da ceza alması gerekir. Bu arada Ömer Cantay 500 TL yatırarak tahkime başvurmuş. Ancak aylardır tahkim kurulu oluşturulamadığı için, bu başvurunun kabul edilmesi ve ücretin tahsil edilmesi de ayrı bir soru. Kim bilir tahkimde görüşülmek üzere kaç dosya bekliyordur? İşte Türk sporunun geldiği durum.     



11.02.2019 Posta gazetesi