| Posta

DÜNYA ENGELLİLERE NASIL BAKIYOR?

Yapılan son Almanya parlamento seçimlerinde yaklaşık 85 bin engelli Alman vatandaşı refakatçisi olmadan oy kullanmak yasak olduğu için, seçim sandıklarına gidemedi. Bunun üzerine geçtiğimiz Ocak ayında Almanya Anayasa Mahkemesi aldığı bir kararla, böyle bir aşağılamayı ortadan kaldırarak devamlı bir refakatçi ile yaşamak zorunda olan engellilerin, onlarla birlikte oy kullanabileceğini karara bağladı. Ayrıca psikiyatri kliniklerinde suçsuz olarak yatan, hastalıkları dolayısıyla bazı olaylara karışmış kişiler de bu sene mayıs ayında yapılacak Avrupa Parlamento’su seçimlerinde oy kullanabilecekler.

Almanya’da da çok farklı değil

Son dönemlerde Almanya’da basına ve sosyal medyaya ulaşan bazıörnekleri vermek istiyoruz:

– Bir polis tekerlekli sandalyeli engelliye “Engelli pis domuz” dedi.

– Bir otobüs şoförü, otobüsün rampası olmasına rağmen tekerlekli sandalyeli bir yolcuyu almayarak yoluna devam etti.
– Bir başka otobüs şoförü, tekerlekli sandalyeyi otobüsün rampasından geri çekerek indirdi ve o yolcuyu almadan devam etti.

– Alman Demir Yolları’nın bir güvenlik görevlisi, tekerlekli sandalyeli biri o istasyonun asansörü çalışmadığı için dışarı çıkamayınca “O zaman geldiğiniz yere lütfen geri dönün” dedi.

– Bir tekerlekli sandalye otoparkı bir yük kamyonu tarafından bloke edildi.

– Birçok doktor muayenehanesi ve eczaneler hâlâ tekerlekli sandalyelilere uygun bir girişe sahip değil.

– Bazı apartmanlarda merdiven boşluğuna tekerlekli sandalyeleri koymak yasak ama çocuk sandalyelerine serbest.

Örnekleri çoğaltmak mümkün. Yani bu tip dengesiz, gereksiz ve insanlığa yakışmayan davranışlar yalnız ülkemizde yok.

Brezilya’da engelliler

İnsan Hakları Komisyonu’nun saptamalarına göre; Brezilya’da onbinlerce engelli, bakım evlerinde kaderlerine terk edilmiş durumda. Ülkenin yasalarına göre, aslında bir bakım evinde en fazla 18 ay kalınması gerekirken, engelli çocuklarını buralara bırakan anne-babalar bir daha aramıyorlar. Maddi olanakları da iyi olmadığı için oraya terk ediyorlar. Okuduğunuz gibi, gelişmiş bir ülke olan Almanya’dan gelişmekte olan Brezilya’ya kadar bütün dünyada belli ülkelerde engelliler ikinci sınıf insan muamelesi görüyor. Maalesef buna ülkemiz de dahil.

PARALİMPİKLER KIRAN KIRANA MÜCADELE EDER

Ülkemizde konuyla ilgilenen hocalarımız, uzmanlarımız çoğunlukla rehabilitasyon ve paralimpik sporları birlikte yazarlar ve konuşurlar. Bu doğru değildir. Paralimpik sporları, rehabilitasyona yönelik sporlar değildir.Kıran kırana mücadelelerin yapıldığı yarışmalardır. Rehabilitasyon ise; daha çok zihinsel engellilerimizde özel olimpiyatlar tarafından takip edilmekte ve uygulanmaktadır. IQ’su yüzde 70 ve üzeri olan zihinsel engelliler ise, yine kıran kırana Uluslararası Zihinsel Engelliler Spor Federasyonu’na (INAS) bağlı olarak yarışmalara katılırlar.

Araştırmıyoruz

Bu bilgi eksikliğimiz, konuları okumamak ve araştırmamaktan kaynaklanıyor. Yaklaşık 20 yıl önce bir televizyon kanalının canlı yayınında, sunucunun “Paralimpik ismi nereden gelir?” sorusuna, yanımda oturan çok sevdiğim bir profesör kardeşim, “Paraplejiden gelir” demişti. Ben de o heyecanla ayağa kalkıp “Hayır, hayır!” diyerek doğrusunu anlatmıştım ve bunu defalarca bu sütunlarda yazdık.

Uzman olmayan da

Yazdığımız gibi bunun en önemli nedeni, insanlarımızın -maalesef buna öğretim üyesi unvanına sahip vatandaşlarımız da dahil- okumayı pek sevmemeleri ve bir de kendilerinin uzman olmadığı konuda bir mikrofon, kamera görünce bol bol konuşmalarıdır. Her zaman yazdığımız gibi, bunların toparlanması ancak bu konularla ilgili eğitimle mümkündür. Bugüne kadar da ilgili bakanlıklardan henüz sistemli bir çaba görmedik. Bunda belli bakanlıklarımızda liyakata uygun görevlendirmelerin yapılmaması da en önemli nedenlerden biri.

ÇENGELLİ PANO

‘Dahil etme konusunda herkese görev düşüyor’ başlıklı yazınızı okudum. Ben değnekle okula gidip geliyorum. Düştüğümde uzaktan bakan oldu ama kimse kaldırmadı. İnsanlar ‘Bu engelliye yaklaşırsak kızar mı?’ diye düşünüyor. Oysa neden kızsın? Okula giderken çok şiddetli yağmur yağıyordu. Servisle okul arası 100 metre. Değnekle yürüdüğüm için şemsiye tutamıyordum. Yanımdan da çok kişi geçti, “Şemsiye tutayım mı?” demedi. Sonra bir hanım yaklaşıp “sana eşlik etmemi ister misin?” dedi. Öyle hoşuma gitti ki, moralim düzeldi.

P. D. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Bitki Koruma


‘Önüne geçilsin’

‘Burası Almanya’ başlıklı köşe yazınızı okudum. Alman Futbol Federasyonu ve bazı buna benzer kuruluşların ihtiyaç gibi gösterip bütçeyi istismar etmesi ve ülkemizde de buna benzer olaylara karşı sessiz kalınması çok üzücü. Umarım en kısa zamanda böyle yolsuzlukların önüne geçilir.

Ü. D. Yıldız Teknik Üniversitesi
Eğitim Fakültesi İlköğretim Matematik Öğretmenliği

Kitap istiyorum 

4 yıldır cezaevindeyim, 21 yaşındayım. Uzun bir zaman buradayım, bu süreyi roman ve bilim kurgu kitapları okuyarak geçiriyorum. Üniversiteye hazırlanıyorum. Maddi-manevi yardım bekliyorum.

Kadriye Çelikten
Kampüs Kadın Kapalı C.İ.K.Tarsus / Mersin

Posta Gazetesi / 22.4.2019